Friday, December 6, 2024

 bir akşam, sıradan bir pencere...

        diz çöker, bıyık burar geceye izmir.

iki üç kırmızı
gül eşliğinde gelir adam
gönlü kocaman, körüklü.
ayağına basmaları
özür değil, otobüste.

etsiz nohut, pilavla
karşılar kadın
suskun bir bakış,
umutsuz seslenişle
solar güller.

    (bir gece önce dörtbinbir tespih çekilmiş,
    Allah hayırlısıyla bir iş versin kocama
    denip iki rekat namaz kılınmıştır.)

alıp verir kadın
susup bakar adam
bağırır, ağlar kadın
daha çok susar bakar adam
gönlü küçülmüş
üzerine basılmış ayakkabılarına bakar
bir küfür savrulur pencereden
    
    Allahın cezası
    niye bir tek benimki basılan?

yorulur, susar kadın
öpülünür,
özürler dilenir
etsiz nohut, pilav yenip
kahvelerle birlik
pakette kalan son sigaralar içilir.
boyanır ayakkabılar
ya-tı-lır.

    izmir geceyi çok sever, gece izmir’i.

 

FMK

 hep böyle olur yaşamak alsancak’ta..

yorgun bir akşamüstü yaşanıyor alsancak’ta
bir tokat gibi patlıyor camlarda güneş
yorgunluk yüzlerde yapışkan bir maske olmuş
sırıtıyor.
hep yarım kalıyor masallar,
yazılar yarım.
bir karış toz bulanıyor ellere.
masal ülkesi minibüsü çığlık çığlığa geçiyor sokaklardan,
rodrigo dinleniyor bir kıyı kahvesinde,
sesi cızırtılı bir kadın umut dağıtıyor biletleriyle.
insanlar yarım paket sigara,
yarım kilo kıyma oluyor
alkışlanıyor yürekler böylesi ağırlıkla.

bir canavar siren duyuluyor uzaktan,
bir baloncunun uçuyor elinden balonlar
yavru bulutlar sevinsin diye.
sakalına kalemi karışmış bir grafiker
bir kadın çiziyor düşlerine.
ağzı bir karış açık bakınıyor pencereden
şaşkın ve aptal bir çocuk.

izmir,
orospu kızı alsancak’ın
çarpıyor yüzüne imbatını.
alsancak yorgun,
alsancak döl kokulu.
umarsız bir korkuyla yoğrulu,
susuyor.

hep böyle olur yaşamak alsancak’ta
hep böyle olur yaşamak
hep böyle...

FMK

 tanımlama

bir akşamüstü
alsancak penceresinden
körfezle tanışacaksın.
iki güneş bir deniz olacak karşında,
     bardaklarda damla damla olacak renkler,
     bir şişe amerikan suyuna fit olacaksın.
eskilik püskülük değil anlattığım
     ya da yamalı insanlar.
kolkola girmiş çizgiler göreceksin,
alaca bulaca olmuş kordon yolunda.
japone kollu erkekler,
ekstra minili kızlar.
yani kısacası,
bir akşamüstü
alsancak penceresinden
     seninle tanışacaksın.

adı insan,
     kokusu insan,
          düşü insan,
bundan başka hiçbirşeyi
ol-ma-yan!

 

FMK

 yalnız değiliz

şaşkın bir sonbahar rüzgarı sarıyor izmir'i,
ışıkları sönmüş ve
yalnız bırakılmış bu şehir akşamında
saçlarım savruluyor pencereden.
dingin içim, korkum yok.
olanca yalnızlı olsam da
sen bir yerlerde varsın biliyorum.
sen,
delişmenliğimin yorgun dostu,
kuşkusuz aynı kalıptan yüreğimiz
aynı beklenti, aynı bunaltı.
hiç korkma sen,
yalnız değiliz.

bir yerlerde
aynı mayadan insanlar var.

FMK

şimdi şiir zamanı...


ben...

yuvarlanarak büyür bazen
içimdeki yalnızlık,
coşku ufuklarda bir nokta kalır,
ağlarım.
ey koca kent
izmir,
bağrındakilerden biriyim,
sıradan bir insan işte,
tek gayretim yarınım.

FMK

Tuesday, September 14, 2010

aradan zaman geçmiş ve ben hep susmuşum...

bunu kendime yakıştıramadım. susmuşum. en kısa zamanda notlarımı toparlayıp yerleştireceğim. kime ne, zaman benim, yazı benim... yoksa değil mi?

Monday, July 5, 2010

aradan zaman geçiyor...

Ve ben hâlâ susuyorum. Ama biliyorum ki kusma vakti yakın...